Erkan Zeki Ar ile Caz Müzik Denklemleri

Yeni albümü “Kontrast” ile caz gitaristi olarak müzik sahnesinde ismini iyiden iyiye duymaya başladığımız Erkan Zeki Ar’la keyifli ve cool bir sohbet gerçekleştirdik. / Tuğba Dal

Erkan, yeni albümün “Kontrast”” için tebrik ederiz! Caz sahnesinde yer alan bu keyifli albümün sürecini bir de senden dinleyelim. Nasıl karar verdin albüm yapmaya?
Çok teşekkür ederim. Albüm yapmak tabi ki uzun yıllardır aklımdaydı. Fakat şartların da olgunlaşması gerekiyordu. Beste yapmaya başladığımdan beri en büyük zorluk, albüm hikayesini oluşturmak ve bu hikayeye uygun parçaları seçmek oldu. En az beste yapmak kadar zor ve emek isteyen bir süreç olduğunu söyleyebilirim bu çalışmanın.

Asıl süreç ise geçen sene Trio’yu kurmamla başladı. Kendi bestelerimle ve adımla ilk kez The Badau sahnesinde yer aldım. Peşine de çeşitli mekanlarda performans sergiledik. 2017 Aralık ayında da kayıt imkanı bulduğumuzda albüm kayıtlarını bitirdik. Post prodüksiyon kısmı ise 2018’in başında hızlıca gerçekleşti.

Neden “Kontrast”?
Albümün genel karakteristiğini yansıtan konseptin kontrast olduğunu düşünüyorum çünkü. Yaklaşık 2-3 senedir bestelediğim şarkılardan bir derleme olduğu için, bir noktada birbirine karşıt karakterlerin bütünü haline geldi bu albüm. Aynı zamanda hayatımın da belirli bir kısmını yansıtıyor bu hikaye.

Albüm öncesinde, Nardis’te, The Badau’da performanslar sergilendin. Albümdeki bestelerin ile doğaçlama arasında bir ilişki var mı?
Doğaçlamanın besteleme süreçlerinde çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Zaten çoğu bestem de doğaçlamalarımdan bir derleme niteliğinde. Albümden önce bir süre çaldık besteleri, ve bu performansların şarkıların son aranjelerine ulaşmasında etkisi büyük oldu. Bestelerin konserlerde çalınması bir olgunlaşma sürecini de beraberinde getiriyor, çünkü sahnede hiç beklenmedik şeyler yaşanabiliyor ve bu yaşananlar arasından çok değerli fikirler çıkabiliyor.

Caz sahnesinde örnek aldığın ya da işlerini beğendiğin isimler var mı? Ya da “ah aynı sahneyi paylaşsak ne güzel olur” dediğin..?
Yani hangisinden başlasam bilemedim ☺ Herhalde dinlemeyi sevdiğim herkesle aynı sahneyi paylaşmak isterdim. İster gitarist olsun ister piyanist ya da vokalist. İşlerini beğendiğim ve öykündüğüm isimler arasında Cenk Erdoğan, Sarp Maden, Önder Focan, Gilad Hekselman gibi isimler var. Tabi ki bu liste düşündükçe uzayıp gider.

İstanbul ile olan ilişkin nasıl? yaptığın müziği etkiliyor mu?
İstanbul doğup büyüdüğüm şehir. O yüzden yaşanmışlıklarımın büyük bir kısmı bu şehirde geçti. Büyük ve zor bir şehir olmasına rağmen İstanbul’a bağlılığım çok yüksek ve burada yaşıyor olmaktan çok memnunum. Uzun yıllar da bu şehirde yaşamaya devam edeceğimi hissediyorum. Yaptığım müziği de epeyce etkiliyor bu şehir. İnsana ilham veren ve üretmeye teşvik eden bir yönünün olduğunu düşünüyorum İstanbul’un.

Comments

Here Is Some More Great

Content